“`html

Dışişleri Bakanı Fidan’ın Röportajında Öne Çıkan Noktalar

Merkezi Katar’da bulunan El Cezire Arapça kanalına konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın röportajının ikinci bölümü yayımlandı.

Fidan, Suriye’deki muhalefete destek verilip verilmediğine dair bir soru üzerine, bu desteğin sürekli sürdüğünü vurguladı.

Fidan’ın Değerlendirmeleri:

“Son yıllarda sağladığımız destek, iç savaş nedeniyle Türkiye’ye gelen milyonlarca mülteci açısından kritik bir boyut kazandı. Şu an muhalefetin kontrol ettiği bölgelerde 5 milyondan fazla insan yaşıyor. Eğer rejim kuzeye doğru ilerlerse, bu insanların Türkiye’ye göç etme riski yükseliyor. Bu nedenle, muhalefetin güçlenmesi ve İran ile Rusya arasındaki ateşkesin sürmesi büyük önem taşıyordu. Biz bu ateşkesin devamını sağladık ve muhalefetin kontrolündeki bölgelere destek sunduk. Bu insanlar, aksi takdirde Türkiye’ye gelebilirdi. Türkiye’deki Suriyelilere ihtiyaç duyduğumuz her türlü destekle yardımcı olduk. Onlar, çok çalışkan, dürüst ve onurlu bireyler. Umut ediyorum ki, yeni Suriye’de herkes güvenli bir şekilde kendi topraklarına dönebilir.”

“Diğer Örgütlerin Durumu Aşikar”

Suriye’deki yeni yönetim ve Geçiş Hükümeti’nin Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’nın İslamcı geçmişine dair endişelere yönelik soruya Fidan şöyle yanıt verdi:

“Bu hâlâ anlık bir değişiklik değil. Ahmet Şara’nın zaman içinde olumlu yönde değiştiğine tanık oldum. İslami gelenekten gelen birinin El-Kaide veya DEAŞ gibi ekstremist yapıları görmesi imkânsız değil. Müslüman bir birey, bu yanlışlıkları fark etmezse kendisi bir sorun yaşıyor demektir. Bu, geçmişte yaşanan olumsuz durumların getirdiği bir olgunluk sürecidir.”

“İdlib’de 4 milyon insanın günlük yaşamı, su, elektrik, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarıyla ilgili ciddi sorunları var. Bu sorunlara ideoloji ile cevap verilemez. İnsanların bu temel ihtiyaçlarını karşılamalıyız. Devlet yönetimi, ideoloji ile yönetilemeyecek kadar karmaşık bir meseledir. Bu süreçte Türkiye’nin sağladığı destek çok önemli. Radikal bir söylem sürdürülmesi, diğer örgütlerin karşılaştığı sonuçlardan kaçınılmazdır. Türkiye de dahil, tüm taraflar bunu engellemeye çalışıyor.”

“Türkiye’nin Tecrübesinden Bahsettik”

Fidan, Şara ile ne zaman tanıştığı sorusu üzerine, “Muhtemelen İdlib’e geldiği zamanda tanışmışızdır.” dedi. Türkiye’deki AK Parti’nin tecrübesinin Suriye’de de katkı sağladığını belirterek şöyle devam etti:

“Ahmet Şara ile olan görüşmelerimizde, Türkiye’nin tecrübeleri etrafında konuları işledik. İslam, demokrasi ve halka hizmet gibi konular hakkında kendisine çeşitli örnekler verdik. İdeolojik denge ile halka hizmet arasındaki ayrımı açıklamaya çalıştık. Şara, akıllı bir birey ve güncel durumları dikkate alarak bu dengeyi iyi kurabilen birisi.”

“PKK, Kürtlerin Üzerinde Bir Tehdit”

Fidan, Suriyeli Kürtlerle olan ilişkilerde Fidan, “Arapları DEAŞ üzerinden, Kürtleri de PKK üzerinden değerlendirmek hatalıdır. PKK, Kürtlerin karşısında bir beladır. Bu durumu ortadan kaldırmak için Kürtlere anayasal ve kültürel hakların tanınması gerekmektedir. Suriye’deki yeni yönetim ile PKK’nın talebinin örtüşmesi mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

Fidan, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin olumlu geliştiğini belirtti.

“Mısır ile Tarihsel İlişkilerimizi Yeniden Hatırlattık”

Mısır ile ilişkilerin geliştirilmesine vurgu yapan Fidan, “İlişkilerimizin tarihsel boyutunu hatırladık. Şu anda Mısır ile önemli konuları görüşüyoruz.” dedi.

“İsrail ile İlişkilerimiz Kudüs Üzerine Kurulu”

Fidan, Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerine değinerek, “Halkımızın hassasiyetleri, Kudüs’ün durumu ve Filistin’in hakları için mücadele etmemiz gerektiğini belirtmek istiyorum.” dese de, Yahudilere yönelik bir sorunlarının olmadığını vurguladı.

“İsrail, Bölge Halklarıyla Barış İçin Adım Atmalı”

Fidan, “ABD’nin bölgede yapıcı bir rol üstlenmesi gerektiğine ve İsrail’in kendi barışını sağlaması gerektiğine dikkat çekti.”

“Mecburiyetten Çıkılması Gerek”

Türkiye’nin ABD ile stratejik bir ilişki inşa etmesi gerektiğini savunan Fidan, “PKK ile mücadelede Amerika’nın tavrının netleşmesi elzem.” dedi. Ayrıca, bölgedeki güvenliğin sağlanması ve barış ortamının tesis edilmesi için de çeşitli hususlara işaret etti.

“`