Arınç’tan ’31 Mart’ eleştirisi: Toplumda rahatsızlık yarattı

DUVAR– 22.Dönem TBMM Başkanı AK Partili Bülent Arınç, ifade özgürlüğüne karşı yoğunlaşan operasyon, soruşturma ve gözaltıları sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla eleştirdi. ‘İfade özgürlüğü konusunda bazı kısıtlamalara gidildiğini düşündüğünü’ söyleyen Arınç, şu ifadelere yer verdi:

“‘Herkes aynı şeyi düşünüyorsa, hiç kimse bir şey düşünmüyor demektir.’ Mevlânâ fikir dünyamız durağanlıktan uzak, dinamik ve özgür olmalıdır. Her bireyin aynı şeyi düşünmesi mümkün olmadığı gibi bunun için gayret etmek, herkesi bir düşünce etrafında toplamak ve çok sesliliği yok saymak topluma bir fayda sağlamaz. İfade özgürlüğü hem anayasada yer aldığı hem de AK Parti’nin iktidara geldiği günlerde hükümet programında ve Avrupa Birliği hedefinde kullandığı en önemli argümanlarından biriydi. Kopenhag Kriterleri içerisindeki siyasî ve hukukî kriterlerden bütün özgürlüklerin bileşkesi saydığımız ifade özgürlüğünü en başa aldık ve bu konuda yasal düzenlemeler yaptık. Uygulamalarla toplumsal barışa hizmet edecek farklı düşünceleri, bir özgürlük alanı içerisinde bir araya getirdik ve bunda başarılı olduk. Bu bizim hem yurtiçindeki barışımıza yol açtı hem de insanların birbirlerini daha iyi anlamalarına ve birbirlerine tahammül etmesini sağladı. Ayrıca AB nezdinde ve tüm dünyada Türkiye’nin özgür bir ülke olduğunu, herkesin fikirlerini ve düşüncelerini korkmadan ifade edebildiğini ortaya koydu. O dönemlerde bu yaptıklarımız ile yüzde 50 oy oranını yakaladık. Elbette burada hükümet olarak sağlık, ulaşım vs. gibi alanlarda yapılan yatırımlar oldukça etkili olmuştur ancak ifade özgürlüğünün toplumda doğurduğu atmosferin de etkisi azımsanmayacak durumdadır.”

‘TOPLUMDA RAHATSIZLIK YARATTIĞINI DÜŞÜNÜYORUM’

31 Mart seçimlerinde AK Parti’nin ikinci parti olmasındaki neden olarak ifade özgürlüğü noktasında kısıtlamaların olduğunu belirten Arınç, şu ifadeleri kullandı:

“31 Mart Seçimlerinin ardından ortaya çıkan tablonun sebepleri üzerine düşünüldüğünde yukarıda zikrettiğim dönemin aksine ifade özgürlüğü konusunda bazı kısıtlamalara gidildiğini ve bunun da toplumda rahatsızlık yarattığını düşünüyorum. Eleştiri hakkı hakaret, bühtan ve tahkir içermediği müddetçe müdahale edilemez olmalıdır. Altında imzamız olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararlarındaki mevcut ilkeleri benimsemiş ve bu ilkeleri yasalarımıza da derc etmiştik. AİHM kararlarındaki çok önemli bir karar da şudur, ‘Siyasetçiler herkesten çok eleştiriye açık ve tahammüllü olmalıdır, eleştiri ne kadar ağır olursa olsun, bütün bunları kabullenmeli ve bundan istifade etme yolunu seçmelidir’.

‘TBMM’DE EN SERT ELEŞTİRİLERİ YAPAN GRUP BİZDİK’

Millî Görüş dönemini bilenler hatırlayacaktır, TBMM’de en sert eleştirileri yapan grup bizdik ve bu siyaset tarzı halk nazarında takdir ile karşılanmıştı. Bunun üzerine de adım adım iktidara yürüdük. Eleştiriler elbette haksız ve yersiz olabilir. Bunun karşısında yapılması gereken bu eleştirilere mümkünse somut örneklerle cevap vererek kendi fikirlerimizi ifade etmektir. Eleştirileri çeşitli argümanlar ile susturmak ve sindirmek kısa vadede eleştirilene fayda sağlar gibi gözükse de aslında süreç içinde oldukça yıpratıcı ve zarar vericidir. Bu konu hakkında pek çok fikir adamının görüşleri aktarılabilir. Bilge lider Aliya İzzetbegoviç özellikle doğu ve batı arasındaki İslam üzerine Şah eserinde şunları aktarır: Eleştiri, düşünmenin ruhudur. Eleştiri olmayan yerde düşünce donuklaşır. Hakikati aramak için eleştiri gereklidir. Eleştiri hakikatin güneş ışığıdır. Özgürlük insanın yanlış yapma hakkını da içerir. Ancak eleştiri olmaz ise bu yanlışlıklar düzeltilmez. Sorgulamayan bir toplum köleleşmeye mahkumdur. Hasılı ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı fikir dünyamızın ve buna bağlı olarak siyasetten gündelik yaşama kadar her alanda dinamizmin ana aktörüdür. Fikirlerin özgürce tartışılmadığı-ifade edilmediği bir ortam ise durağan ve tek sesli bir ortam doğurur ki o da terakkinin önündeki en büyük engeldir.'”

(HABER MERKEZİ)

Related Posts

Halil Falyalı’nın infaz edilen sağ koluyla görüşen gazeteci Ayşemden Akın’ın korumaları kaldırıldı

‘Halil Falyalı Yaşıyor’ yazı dizisini kaleme alan ve Bugün Kıbrıs’ta yayımlayan Ayşemden Akın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada polis korumalarının kaldırıldığını açıkladı.

Bakan Uraloğlu: Çocuklarımızı dijital dünyanın risklerinden korumak için çalışıyoruz

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Çocuklarımızı ve gençlerimizi dijital dünyanın risklerinden korumak ve onları bilinçli dijital vatandaşlar olarak desteklemek için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz” dedi.

Saldırıların ardından eğitime ara verildi

Hindistan’ın saldırısının ardından Pakistan’da eğitime ara verildi

Trump’tan Kanada Başbakanı Carney’e olay yanıt

Kanada Başbakanı Mark Carney Salı günü Beyaz Saray’daki bir toplantı sırasında Başkan Donald Trump’a Kanada’nın asla satılık olmayacağını söyledi. Kanada’nın ABD’nin 51. eyaleti olabileceğini defalarca dile getiren Trump ise bu sözlere “Asla asla …

Yılmaz Özdil’den Diyanet’e sert çıkış: ‘Atatürk’e lanet okuyan kafadan da ancak bu çıkar’

Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil SÖZCÜ TV’de yayınlanan İpek Özbey’in sunduğu Kırmızı Beyaz programında gündemi yorumlamaya devam ediyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kız ve erkek arkadaşlığının zinaya yol açtığına ilişkin hutbesine tepki gösteren Özdil, Diyanet’e çok sert ifadelerle yüklendi.

Bir havayolu daha İsrail’e uçuşlarını askıya aldı

Polonya’nın kamu yayıncısı TVP World’ün haberine göre, Lufthansa, Delta, British Airways ve Air India gibi diğer büyük hava yolu şirketleriyle birlikte LOT da Tel Aviv’e uçuşları askıya alan firmalar arasına girdi. HUSİLER HAVALİMANI’NI VURMUŞTU …